KoronavirüsKoronavirüs

Covid-19 Pozitif Psikolojisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Covid- 19 pandemisinde ikinci dalganın sert etkileri ile boğuşurken enfeksiyon kadar hastalığa yakalanma endişesi de katlanarak artıyor. Semptom gösteren kişilerin test yaptırmaya karar vermesi ile başlayan endişe ve korku hali testin pozitif çıkması durumunda yerini pek çok zor duyguya bırakıyor. İşte Covid-19 pozitif psikolojisi hakkında bilmeniz gerekenler…

Covid-19 Pozitif Kişiler Nasıl Hisseder?

Koronavirüs tüm toplumları endişeye sürüklerken testin pozitif çıkması durumunda hastalıkla birlikte psikolojik olarak da önemli yıpranmalar söz konusu oluyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nden Klinik Psikolog Cansu İvecen, Covid-19 pozitif psikolojisi hakkında bilmeniz gerekenler konusunda uyarıyor:

Suçluluk hissi

Covid-19 tanısı alan kişiler ilk olarak virüsü nereden aldıklarına dair belirsizliği zihinlerinde netleştirmeye çalışıyor. Bu belirsizliğe dair oluşan zihinsel meşguliyet kişilerin kendine dönük suçlamalarının artmasına neden oluyor. Covid testi pozitif çıkanlar; acaba yeterince dikkat etmedim mi? Eksik ya da hatalı yaptığım ne var? diyerek kendilerini sorguluyor.Virüsü yakın çevresindeki kişilere bulaştırma olasılığı ile birlikte kendilerine dönük olumsuz duyguları ve kendilerini yargılamaları da artıyor. 

Öfke Duygusu

Covid testi pozitif çıkan hastalar, bu dönem içerisinde başkalarını suçlayarak öfke duyabiliyor. Bu öfke hali pozitif tanı alan kimi insanların sosyal ilişkilerini de etkiliyor.

Bulaştırma Korkusu

Pozitif tanı alan kişiler, özellikle kronik rahatsızlığı olan aile bireyleri ile beraber yaşıyorlarsa, ailedeki diğer üyelere bulaştırma noktasında yoğun bir korku yaşıyor. Bu kişiler, diğer aile üyelerinin sağlıkları ile ilgili olumsuz bir takım düşüncelere ve yoğun korkuya kapılıyor. 

Çaresizlik Hissi

Hastalıkla birlikte duygusal zorlanmalar da yaşayan bu kişiler ‘daha farklı ne yapabilirdim ya da elimden başka ne gelebilir’ gibi düşünceler ile kendilerini çaresiz hissediyorlar.

Yalnızlık Korkusu

Karantina süresi ile birlikte evde izole olan kişiler sağlık nedeniyle sosyal yaşamına devam edemediklerinden yalnızlık hissediyor. Karantina sürecinin tamamlanması ile birlikte sosyal çevresinin nasıl karşılayacağına dönük belirsizlikler de kişilerde yalnızlık hissinin artmasına neden oluyor. Yaşı daha büyük olan, teknoloji kullanımı noktasında eksiklik yaşayan ve metropol yaşam imkanına sahip olmayan kişiler ihtiyaçlarını karşılama noktasında zorlandıklarından yalnız duygusunu daha şiddetli yaşayabiliyor.

‘İstenmiyorum’ Hissi

Bu süre içerisinde diğer kişilerin pozitif vakalara karşı endişe ve korkuları sebebiyle daha temkinli ve kimi zaman sosyal ilişkilerini sınırlandırmaları ile birlikte kişiler kendilerini istenmeyen biri gibi hissedebiliyor. Bu durum da onları daha da zorlayabiliyor.

Mutsuzluk Artışı

Tüm bunlarla beraber kişilerin eskiden keyif aldığı aktiviteleri yapamaması, karantina sürecinde farklı birçok olumsuz duygulara hapsolması, ev içi faaliyetlerinin sınırlı olması kişilerin mutsuz hissetmesine neden oluyor. 

Güven Problemi

Virüsün yayılımın devam etmesi ve pozitif vakaların hastalık süreci sonrasında tekrar pozitif olma olasılığı kişilerin ne kadar dikkat ediyor olsa da tekrarlanabileceği noktasında kontrolün kendilerinde olmadığına dair inancı hissetmelerine neden oluyor. Bu da onların güvensizlik yaşamalarına yol açıyor.

Umutsuzluk

Pozitif çıkan vakaların virüsü ailesine veya sosyal çevresine bulaştırmaları halinde bir başkasını enfekte ettiklerinden dolayı üzüntüleri katlanıyor. Hele bir de kayıp yaşanırsa bunun sorumlusu olarak kendilerini gördüklerinden üzüntüleri çok daha yıkıcı oluyor. Sürecin belirsizliğinin devam ediyor olması, hastalık ile ilgili henüz bir kanıtlanmış bir tedavinin bulunamaması ve küresel olarak bir dünya sorunu haline gelmesi kişilerin umutsuzluk hissine kapılmalarına yol açıyor. 

‘Ölecek miyim’ endişesi

Covid-19 pozitif tanısı alan kişiler daha önceden hastalığa karşı duymuş oldukları endişeye paralel ölüm korkusunu çok daha yoğun hissediyor. Hastalığı daha ağır düzeyde atlatan hastaların, felaketleştirme dediğimiz en kötü sonucu düşünme yapısına yatkın olduğundan korktukları durum ile karşı karşıya kaldıklarında zihinlerinde en felaket sonucu kuruyor ve yoğun bakımda yatabileceklerine ya da ölebileceklerine dair yoğun kaygılar taşıyor.

İçeriği Upperla!

hipinup tarafından yazılmıştır

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Covid-19’u Evde Geçirenlerin Dikkat Etmesi Gerekenler

2021 Yılında Çocuğunuzun Burcunu Neler Bekliyor?